Bugün, uzun zamandır kanser ile mücadele eden yazar Deniz Yurdakul’un doğum günü. Yurdakul, özel bir doğum günü yazısıyla sosyal medya üzerinden yaşamı boyunca edindiği deneyimlerini ve mücadelelerini paylaştı. Kendi yaşam yolculuğunu ve kanserle olan mücadelesini anlatırken, karşılaştığı zorlukların üstesinden nasıl geldiğini okuyucularıyla paylaştı.
“BU SEFER DOĞUM GÜNÜMÜ GÖRÜP GÖREMEYECEĞİM HAKKINDA ÇOK CİDDİ SORU İŞARETLERİ VARDI KAFAMDA”
Türk edebiyatının tanınmış isimlerinden Doğan Yurdakul’un torunu olan Deniz Yurdakul, paylaştığı yazısında, son sekiz yıldır yaşadığı belirsizliklerin kendisini nasıl etkilediğini açıkça dile getirdi. “Bugün beni doğum günüm. Bu sefer doğum günümü görüp göremeyeceğim hakkında çok ciddi soru işaretleri vardı kafamda,” diyerek, yazısına başlayarak yaşadığı endişeleri ifade etti. Yurdakul’un son beş yıldır kanserle mücadelesi, hayatına dair perspektifini derinden şekillendirmişti. “Hastanede kucağıma çocuklar verdiler, ileri sarma düğmesine basıldı ve oğlanlar kocaman adam oldular,” diyerek, yaşamının bu dönemindeki zorlukları ve kazanımları aktardı.
“ÇOCUKKEN YAZ TATİLLERİ BİR YIL GİBİ GELİRDİ”
Yurdakul, yazısında geçmişine dönerek çocukluk döneminden de bahsetti sevenlerine. Hatırladığına göre, çocukluk yılları geçmeyecek gibi uzun ve dolu doluydu; “yaz tatilleri bir yıl gibi gelirdi” diyerek belirtiyor o dönemki düşüncesini. Paylaşımında “Bir yaz tatili sanki bir yıl sürerdi, okul dönemi ise bitmek bilmezdi,” ifadeleriyle, o zamanların ne kadar farklı olduğunu vurguladı. Gençliğinde kendini ölümsüz ve yenilmez zannettiği dönemler, Yurdakul’un hayatına dair önemli dersler almasına sebep olmuştu. “Gönül maceralarının peşine takılıp ‘aşk uğruna’ kendimizi perişan ettiğimiz zamanlar,” diyerek o günleri anımsadı.
Kendisi, hayatının büyük bir bölümünde dostlukların ve insanlarla kurulan bağların önemini hep ön planda tuttuğunu belirtiyor Yurdakul paylaşımında. “Dostlukları sevdim, sabaha kadar bağırarak yapılan sohbetleri, birbirinin kucağında omuzunda ağlamaları” şeklinde anlattığı dostlukları, onun için yaşamın ne denli kıymetli olduğunun bir göstergesi. Yurdakul, insanları sevmeyi, onlarla iletişim kurmayı ve karşılıklı anlayışı her zaman öncelikli kıldı. “İnsanları sevdim, her merhabaya açtım yüreğimi,” diyerek, bu bağlılığın temelini nasıl oluşturduğunu da ifade etti.
“HAKSIZLIK-HUKUKSUZLUK DOLU BIR DÜNYADA YAŞADIK”
Hayatının zorlukları ile yüzleşirken, kanserle olan mücadelesi, ona hayata dair önemli dersler verdi. “Adaletsizlik, baskı, düzenbazlık, haksızlık-hukuksuzluk dolu bir dünyada yaşadık,” derken, yaşadığı dönemin zorluklarına dikkat çekti. Bu zorluklarla başa çıkmanın iki yolu olduğunu belirtti: “Sadece kendi küçük dünyamı ve ailemi düşünerek sus pus olup bu dünyada sessiz bir asalak gibi yaşayabilirdim ya da elimden geldiğince haksızlıklara baş kaldırıp ses çıkarıp isyan edebilirdim.” Sonunda, ikinci yolu seçtiğini ve mücadele ettiğini vurguladı.
Yurdakul, yazısının sonunda, yaşamının her anının değerli olduğunu belirtti. “Bana verilen hayatı şahaneli bir şekilde yaşadım,” diyerek, yaşadığı deneyimlerin onu nasıl şekillendirdiğini dile getirdi. “İyi ki yaşamışım, iyi ki sizleri tanımışım” diyerek, çevresindeki insanlara olan minnetini de ifade etti.
KİMDİR DENİZ YURDAKUL
Deniz Yurdakul, edebiyat dünyasında tanınan bir yazar olarak, yaşamını kaleme aldığı eserlerle zenginleştiren bir yazar. Kendi kişisel mücadelelerini ve toplumsal konuları ele alan yazıları ile tanınıyor. Türk edebiyatının önemli isimlerinden Doğan Yurdakul’un torunu olarak, ailesinin edebi mirasını sürdürmekte ve yaşadığı zorlukları cesaretle paylaşıyor.